Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala memleketinden ve tatilden dönecek vatandaşları uzmanlar uyarıyor.
2021 yılı TÜİK verilerine göre, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarında kusurların yüzde 87,1’i sürücü kaynaklı olarak kayıtlara geçti. Uzun yolda sürücülerin yaşadığı en büyük tehlikelerden biri ise ‘yol hipnozu’ olarak da bilinen beyin sisi olduğunu ve trafik kazası ihtimalinin üst düzeye çıktığı bu dönemde İleri Sürüş Uzmanı Ramazan Ceylan, halk arasında da gözleri açık uyumak olarak bilinen yol hipnozuna karşı dikkatli olunması gerektiğini aktardı. Ceylan, “Yol hipnozunda sürücü kendini iyi hissedebilir ancak sürücünün gözlerinin açık olarak seyahat etmesi ama yarı uyku haline dönüşmesi gibi olur.
Dolaysıyla bir beyinde farklı unsurlar gelişir onlara odaklanır. Bu nedenle sonuç olarak, yol farkındalığı azalır ve sonuçları olumsuz nedenlere sebep verebilir. Sürücülerimizin dinlenmiş olarak yol çıkmalarında daha sağlıklı olacaktır” dedi.
“4 BUÇUK SAATTE BİR, 45 DAKİKA MOLA VERMESİ GEREKİYOR”
Sürekli olarak uzun yola çıkan sürücülere 45 dakika mola uyarısını hatırlatan Ramazan Ceylan, “Özellikle ticari araç yani uzun yola sürekli giden sürücülerimiz 24 saat içerisinde 9 saat araç kullanabiliyor resmi olarak. Bu noktada da 4 buçuk saatte bir, 45 dakika mola vermesi gerekiyor. Ticari araç sürücülerine tavsiyemiz, 1 buçuk saatte bir 15 dakika mola vermeleri daha uygun olur. Mola yerleri müsait değilse, başka bir yerde 4 buçuk saati geçirmeden en az 45 dakika dinlenmelerini tavsiye ederim. Bu konuda duyarlı olurlarsa hem trafikte kazaları önlemiş, diğer sürücülerimizi de riske atmamış oluruz. Yol hipnozuna girmemesi için sürücülerin yola çıkmadan en az 5 saat önce yorgun olmamalarını tavsiye ederim. Bu şeklide yolculuk yapmaları halinde kendi can güvenliklerini ve diğer sürücüleri tehlikeye atmamış olurlar” diye konuştu.
“KAN ŞEKERİ DÜŞÜKLÜĞÜ BEYİN SİSİNE NEDEN OLABİLİR”
Beyin sisi olduğu durumlarda araba ve diğer taşıtları kullanmakta da güçlük çekilebileceğini kaydeden Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Faik İlik, “Beyinde, düşüncede bir netlik bozulmuştur. Hastaların düşüncelerin üzerinde sanki bir bulut var gibidir. En sık bulguları unutkanlık, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon güçlüğü, düşünceleri toparlamada güçlük, ayrıca düşünce performansında azalmadır. Kelimeleri yazıya dökerken oldukça zorlanılır. B ve D gibi bazı vitaminlerin eksikliği, bazı minarelerin eksikliğiyle beraber magnezyum, demir eksikliği beyin sisine neden olabilir. Ayrıca tiroit hastalığı, şeker hastalığı, bunlar da beyin sisine neden olabilir. Şeker hastalığı, özellikle uzun süren hipoglisemi atakları, bunların sık sık tekrarlaması yani kan şekeri düşüklüğü beyin sisine neden olabilir” dedi.
“EKSİK VİTAMİNLER TAKVİYE EDİLMELİDİR”
Beyin sisinin tedavisinde öncelikli olarak eksik vitaminler ile minarellerin hastalarda değerlendirildiğini ve uygun tedaviler verildiğini aktaran Faik İlik, “Eksik vitaminler takviye edilmelidir. Bununla beraber bu hastalara biz Akdeniz diyetini öneririz. Akdeniz diyeti, sebze meyve ağırlıklı, kuruyemiş, zeytinyağı ve balığın ön planda olduğu bir diyettir. Sosyal faaliyetler çok faydalı olacaktır. Sosyal faaliyetler sadece psikolojik olarak faydalı olacağı gibi bununla yetinmeyerek ayrıca hafızamızı da güçlendirici etkisi olacaktır” ifadelerini kullandı.
“BEYİN SİSİ OLDUĞU DURUMLARDA ARABA KULLANMAKTA HASTALAR GÜÇLÜK ÇEKEBİLİR”
Uzun süre stres altında yaşamanın, çok çalışmanın, yorulmanın da beyin sisine neden olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. İlik, “Uzun süre araba kullanmak, uzun süre belirli bir işe odaklanarak çalışmak beyin sisine neden olabilir. Tabii şunu da söylemek gerekir, beyin sisi olduğu durumlarda araba ve diğer taşıtları kullanmakta da bu hastalar güçlük çekebilir. Bu becerilerde kısmen bozulmalar gözlenebilir” diye konuştu.